-
1 saat
saat başı stündlich;saat bu saat das ist die Gelegenheit!;saat ayarı Zeitansage f im Radio;saat gibi! genau!, getroffen!;saat kadranı (oder minesi) Zifferblatt n;saat tutmak die Zeit abstoppen;saati çaldı die Stunde (… zu tun) hat geschlagen;saati saatine genau zur Stunde;saatlerce stundenlang;duvar saati Wanduhr f;çalar saat Wecker m;fam elektrik saati Gaszähler m;kol saati Armbanduhr f;kontrol saati Kontrolluhr f;kum saati Sanduhr f;saat kaç? wie viel Uhr ist es?;saat kaçta geldi? um wie viel Uhr ist er gekommen?;saat bir es ist ein Uhr;saat bir buçuk es ist halb zwei;saat üç sularında es ist ungefähr drei Uhr;saat yarım 12 ( oder 0) Uhr 30, halb eins -
2 ayar
ayar [-ɑːr] Feingehalt m; (Gold) Karat n; TECH Einstellung f; Regulierung f; Regulator m; Eichmaß n; Eichung f von Maßen und Gewichten; Regulieren n (Schraube usw);fam o benim ayarım değil er ist nicht mein Kaliber;ayar dairesi Eichamt n;saat ayarı Stellen n der Uhr;ayarını bozmak TECH verstellen, falsch einstellen usw
См. также в других словарях:
saat ayarı — is. Vaktin ve saatin düzenli akışını sağlamak amacıyla yapılan ayar … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat — is., ti, Ar. sāˁat 1) Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker. R. N. Güntekin 2) Vakit, zaman Oyuncular meyus olmayarak gene saati… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezani saat — is., ti Güneşin batışında 12 yi gösterecek biçimde ayarlanan saat Yurdumuz, Yenicami duvarındaki ezani saat ayarı ile işleyen nice alaturka saatlerle dolu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayar — is., Ar. ˁiyār 1) Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi. 2) Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü Memleket saat ayarı. 3) Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık … Çağatay Osmanlı Sözlük